Günüm Buyaka Starbucks'ta haşhaşlı üç peynirli sandviçimi ve tarçınlı lattemi yudumlayarak başladı :)
Öğle yemeğinde ise Buyaka Bilakis'te kremalı, kabaklı üç peynirli pennemi ayran ile bir güzel yedim. Galiba lattem dışında üç peynirli olan yemeklere de karşı koyamıyorum :)
Yemek sonrası ise gingerbread lattem beni mesai zamanı masamda yalnız bırakmıyor :)
Mesai sonrası yemek için yer seçmek hiç kolay olmadı. Gün içinde bütün gün düşündüm, fakat seçtiğimiz yer hem christmas ruhuna hem de bloguma o kadar uymuştu ki, daha iyi bir yer hala aklıma gelmiyor :)
Mekan; ALL HAPPY DAYS...
Mekan o kadar sevimliydi ki, içeride tam bir christmas havası,her şeyi almamak için kendimi zor tuttum.
Atlıkarıncalar, mumluklar, cam fanuslar, süsler ve daha neler neler... İnsanı masallar diyarına götürüyor.
Meşhur Lladro porselenler de mağazadayerlerini almıştı. Ne kadar pahalı olduğunu burada da bir kez daha görmüş olduk.
Gelelim akşam yemeğimize...
Ben safranlı risotto eşliğinde dana incikten yapılan "Ossobuco" yerken, arkadaşım klasik seçim yaparak "Cafe de Paris" yedi. İkisi de her zaman yediğimiz restaurantlara göre daha değişik yapılmıştı ama lezzet konusunda ikisi de başarılıydı. Yanına aldığım zencefilli limonata bir House Cafe limonatası değildi ama limonata her türlü insanı ferahlatıyor :)
Yemekler dışında müzikler de mekanı anlatan unsurların başında geliyor. O kadar güzel aşk şarkıları çalıyordu ki, insanın içi ısınıyor ve bu soğuk havada başka bir yere geçmeye gerek yok, şu an çok huzurluyum hissi sarıyor :)
Gelelim gecenin en güzel anına... Bademli panna cotta ve karşısında kurulmuş çilekli tart...
İki tatlı da birbirine nispet yapar gibi adeta süslenmiş yememizi bekliyor :) Kesinlikle mükemmeller...
Havalar soğumuş iken, geceyi christmas ruhu içerisinde ve güzel lezzetler tadarak geçirmek isteyenler için güzel bir alternatif "All Happy Days"...
Hepimiz için her zaman all happy days inşallah :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder